Elbette demir yığınından fazlası, küstah modernitenin insanlığa hediyesinin ötesiydi. Başta pek sevilmese de bulutlara değen Eyfel Kulesi yıllar içinde aşkın ve romantizmin simgesine dönüştü. Yazarlara, şairlere, yönetmenlere ilham verdi. Milyonlarca kişi ziyaret edip Eyfel Kulesi’nin yanında, yöresinde çektikleri fotoğraflar paylaştı, paylaşacak.
31 Mart 1889′da törenle açılan ve 125. yaşını kutlayan, Paris, hatta Fransa denince ilk akla gelen yapı olan Eyfel’in tarihine ve özelliklerine şöyle bir bakalım istedik.
Neden yapıldı?
Fransız Devrimi’nin 100. yılı anısına, Dünya Fuarı için Paris’te Seine Nehri’nin kıyısında Champ de Mars’a anıt yapılmak istendi. 100′den fazla tasarımın katıldığı yarışmada dev bir giyotin heykeli ve fener de finalistler arasındaydı. Ama yarışmanın galibi Eyfel Kulesi’ydi. 1787′de başlanan ve iki yılda tamamlanan kuleye ilkin 20 yıl ömür biçildi ve bu süre dolduktan sonra sökülmesi planlandı. Ama 1909′da kulenin hala turistleri cezbettiği ve anten olarak da kullanılabileceği anlaşılınca bundan vazgeçildi. 20. yüzyıldan itibaren Eyfel, meteoroloji istasyonu ve radyo vericisi olarak kullanılmaya başlandı. İlk radyo ve TV yayınları buradan yapıldı.
Nasıl yapıldı?
İsmini, inşa ettiren firmanın sahibi Gustave Eiffel’den alan kulede, mimarlar Maurice Koechlin, Stephen Sauvestre ve Emile Nouguier beraber çalıştı. Yapımında 7.800 ton çelik ve yaklaşık 18.000 ton demir kullanıldı. Binanın demirden inşa edilmesinin sebebi demirin taş kadar güçlü ve daha hafif olduğunu göstermekti. 3.000 işçi iki yıl boyunca 18.038 demir parçayı 2,5 milyon perçinle bir araya getirdi. Alınan önlemlere rağmen yapımı sırasında bir işçi hayatını kaybetti.
Uyluk kemiğinden kuleye
Uyluk kemiğindeki kafes örgülerden ilham alınarak inşa edilen kulede, bu tasarım sayesinde havalandırma problemi ortadan kalktı. Yapının aydınlatması 1985′te mühendis Pierre Bideau tarafından yapıldı. Işıklandırma sayesinde kulenin ziyaretçi sayısı artarken, Eyfel geceleri de büyüleyici bir görünüme kavuştu. Ziyaretçiler ilk iki kata, üç asansörle kuzey, batı ve doğu kanatlarından ulaşıyor. İlk katta, Eyfel Kulesi’nin tarihinin anlatıldığı bir sergi, iki ve üçüncü katlarda ise lokantalar bulunuyor. En üst kata ulaşmak için ikinci katta aktarma yapıp başka asansöre geçiliyor. En üst platformda ise hem çatılı hem de üstü açık bir alan bulunuyor.
1792 basamak neyin nesi?
Kulenin inşaatında 72 Fransız biliminsanının ismi metal kabartma olarak yazıldı ve kuleyi çevreledi. Dört bir taraftan görülen bu isimler sanat, mühendislik ve bilim tarihine katkılarından ötürü bu şekilde onurlandırıldı. Kule Fransa’da birinci cumhuriyetin ilan edildiği tarihe ithafen 1792 basamaklı yapıldı. Kulenin 3. katında Eyfel’in dünyadaki başkentlere kaç kilometre uzakta olduğunu belirten tabelaya yer verildi.
Yüksek çok yüksek
1887′de henüz yapılırken dünyanın en uzun anıtı unvanını Washington Anıtı’ndan alan kule, bu ününü 1930′da New York’taki Chrysler Binası’nın yapımına kadar taşıdı. O günlerde bir efsaneye göre 300 metrenin üzerine çıkan biri gökyüzüne dokunabilirdi ve kulenin yüksekliği bu yüzden 300 metre olarak düşünüldü. Eyfel şu anda 24 metrelik TV anteni ile 324 metreye ulaştı ve Fransa’nın en yüksek 5. yapısı. Ama genleşme yüzünden sıcaklığa bağlı olarak yüksekliği 15 santimetre oynuyor.
Turistlerin gözbebeği
Kulenin, 7 milyon 739 bin 401 frank 31 sent tutan inşaat masrafları, Gustave Eiffel’in tahminlerinin 1 milyon frank üstündeydi. Resmi açılıştan önceki beş ayda 1,9 milyon kişi ziyaret edince, sene sonuna kadar toplam masrafın 3/4′ünü çıkardı. Böylece Eyfel ilk andan itibaren altın yumurtlayacağını müjdeledi. Yapımından bu yana 200 milyondan fazla kişinin ziyaret ettiği kuleye yılda 6 milyon turist akın eder. Kule o kadar popüler ki Avrupa’da en çok satan hediyelik eşyanın Eyfel’in demir bibloları olduğu söyleniyor.
1.500 fırça 5.000 zımpara
Bu kadar ziyaret edilen kulenin elbette bakımlı olması ve albenisini koruması gerekiyor. Bu yüzden de kule, paslanmaması için her yedi yılda bir 50 ton boya ile 25 boyacı tarafından boyanıyor. Tek renk görünebilmesi için aşağıdan tepeye doğru koyulaşan üç ayrı tonda boya kullanılıyor. Bu işlem boyunca 1.500 fırça, 5.000 zımpara kağıdı ve 1.500 iş tulumu, güvenlik için de 50 kilometre güvenlik halatı ve 20.000 metrekare koruyucu ağ gerekiyor.
Savaşlardaki rolü
1. Dünya Savaşı’nda Fransız komutanlar savaşı kuleden yönetti ve yapıya yerleştirdikleri vericiler sayesinde Avrupa’daki müttefikleriyle haberleşebildi. 2. Dünya Savaşı’nda Naziler de kuleyi radyo vericisi olarak kullandı. Eyfel’in asansörleri işletim sistemindeki hasarlar yüzünden devre dışı kalınca, Adolf Hitler’in kuleyi yayan tırmandığı rivayet edilir. Savaş sona ererken Hitler, General Dietrich von Choltitz’e kuleyi ve tüm Paris’i yıkmasını emretti. Ama General “Tarihe Eyfel Kulesi’ni ve Paris’i yıkan adam olarak geçmek istemiyorum.” dediği için kule bombaların hedefi olmaktan kurtuldu.
Seveni çoktu
Fransızların ‘Demir Bayan’ lakaplı kulesi pek çok yazara, şaire ilham verdi. Fransız deneme yazarı ve göstergebilimci Roland Barthes 1964′te yazdığı Eyfel Kulesi kitabında, “Onunla birlikte hepimiz devingen bir figür oluştururuz.” dedi.
Cemal Süreya Korseli A’ya, Nazım Hikmet çelik bir zürafaya benzetti. Bedri Rahmi şiirlerinde Eyfel’i Galata Kulesi ile evlendirmeye çalıştı, Cahit Külebi ise bir şiirinde Eyfel’in kaç minare boyunda olduğundan bahsetti.
Sevmeyeni de çoktu
İnşa edildiği dönem Fransa’nın sanatta, bilimde, mimaride parladığı Belle Époque’ın (Güzel Dönem) başlangıcıydı. Kule, Paris halkınca göz zevkini bozduğu için başta sevilmedi. 1887′de henüz inşaat halindeyken sanatçılar tarafından bir metin yazıldı, “Canavar görünümlü”, “Paris’in ayıbıdır” denilerek protesto edildi. Sonrasında da trajik sokak lambası diye isim takıldı, Eyfel’den nefret eden yazar Guy de Maupassant’a neden öğle yemeklerini kuledeki restoranda yediği sorulduğunda, “Burası Paris’te kulenin görünmediği tek yer.” dediği rivayet edilir. Kuleyi sık sık ve farklı yorumlarla resmeden Marc Chagall ise konu ile ilgili sorulara “Her aptal güzel bir şeyi çizebilir, çirkin bir yeri güzel resmetmek gerçek ressamın işidir.” dedi.
Benzerleri ve çakmaları
Eyfel, tasarım aşamasından itibaren işlevinin ötesinde sembolik bir anlama sahip olunca elbette pek çok benzeri veya kopyası yapıldı. Londra’da Watkins Tower’ın inşasına 1891′de başlandı ama çalışma başarılı olamayınca 1907′de yıkıldı. Japonlar ise Eyfel’in benzeri Tokyo Kulesi’ni 1958′de yaptı. 333 metre yüksekliğindeki kule dünyanın en yüksek kendinden destekli çelik kulesiydi. Las Vegas’ın 165 metre uzunluğundaki Eyfel Kulesi ile Çin’deki Eyfel de ünlü kulenin birer kopyasıydı. Her şeyin taklidini yapmakta usta Çinlilerin korsan kulesi Şangay’a dikildi ve yapımı 5 yıl sürdü.
Beyazperdede Eyfel
Eyfel Kulesi elbette popüler kültür ikonu olarak sinemada da yer buldu. René Clair 1925 yapımı Paris Uyuyor’da insanları oldukları yerde donduran bir ışının keşfedilmesiyle Paris’te zamanın durmasını anlatırken kule adeta başroldeydi. 1939 yapımı Ernst Lubitsch’in yönettiği Gülmeyen Kadın’da Greta Garbo Paris’te görevlendirilen ve büyük sanayi ürünü Eyfel Kulesi’ni merak eden bir Sovyet ajanını canlandırdı. 1985′te James Bond filmlerinden Öldüren Manzara’da Bond kızı Grace Jones’u paraşütle kuleden atlarken izledik. Şirinler 2′de ise Gargamel, Eyfel Kulesi’ni enerji üreten bir anten olarak kullanarak eve dönmek için kullandı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder