Sayfalar

9 Temmuz 2014 Çarşamba

Sen mutluluğun resmini Yapabilir misin Abidin?

Abidin Dino kimdir?
"BANA MUTLULUĞUN RESMİNİ YAPABİLİR MİSİN?"
Abidin Dino, Nazım Hikmet ve çok sevdiği eşi Vera, Paris'te bir otelde kalmaktadır. Nazım Hikmet 'Saman Sarısı' şiirini burada yazmıştır. Nazım Hikmet'in eşine ithafen yazdığı "Saman Sarısı" adlı şiirinin içinde Abidin Dino'ya çağrılarda da bulunmaktadır.
Nazım Hikmet, "Saman Sarısı" adlı uzun şiirinin ortalarında Abidin Dino'ya soruyordu:
"Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin
işin kolayına kaçmadan ama
gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil
ne de ak örtüde elmaların
ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolanan kırmızı balığınkini
sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?"
Abidin Dino, Nazım Hikmet'in sorusuna karşılık yazdığı şiirinin son mısrasında şu sözlere yer vermişti.
"Buna da ne tual yeterdi; ne boya..."
İşte o şiir;
MUTLULUĞUN RESMİ
Kokusu buram buram tüten
Limanda simit satan çocuklar
Martıların telaşı bambaşka
İşçiler gözler yolunu.
İnebilseydin o vapurdan
Ayağında Varna'nın tozu
Yüreğinde ince bir sızı.
Mavi gözlerinde yanıp tutuşan
Hasretle kucaklayabilseydim
Seninle, bir daha.
Davullar çalsa, zurnalar söyleseydi
Bağrımıza bassaydık seni Nazım,
Yapardım mutluluğun resmini
Başında delikanlı şapkan,
Kolların sıvalı, kavgaya hazır
Bahriyeli adımlarla düşüp yola
Gidebilseydik meserret kahvesine,
İlk karşılaştığımız yere
Ve bir acı kahvemi içseydin.
Anlatsaydık
O günlerden, geçmişten, gelecekten,
Ne günler biterdi,
Ne geceler…
Dinerdi tüm acılar seninle
Bir düş olurdu ayrılığımız,
Anılarda kalan.
Ve dolaşsaydık Türkiye'yi
Bir baştan bir başa.
Yattığımız yerler müze olmuş,
Sürgün şehirler cennet.
İşte o zaman Nazım,
Yapardım mutluluğun resmini
Buna da ne tual yeterdi;
Ne boya…
ABİDİN DİNO
ABİDİN DİNO KİMDİR?
Abidin Dino 23 Mart 1913 günü İstanbul'da dünyaya geldi. Babası Divân-ı Muhasebât Müdürü Rasih Bey, annesi ise müzik ve edebiyatla ilgili bir hanım olan Saffet Hanımdır. Abidin Dino çocukluk yıllarında ailesiyle birlikte önce İsviçre'nin Cenevre kentine ardından da Fransa'ya yerleşti. 1925 yılında ailesiyle birlikte İstanbul'a dönüş yapan Dino, Robert Koleji'nde eğitime başladı, ancak sanat tutkusu nedeniyle okulu bıraktı. Ağabeyi Arif Dino'nun desteğiyle resim ve karikatüre yöneldi.
İlk çizimleri Yarın gazetesinde, ilk yazıları Artist dergisinde 1930'lu yılların başında yayımlandı. Bu yıllarda Nâzım Hikmet'in Sesini Kaybeden Şehir (1931) ve Bir Ölü Evi (1932) adlı kitaplarına kapak desenleri de çizdi ve kendini çok genç yaşta "ressam" olarak kabul ettirdi. Halkın Dostu Gazetesi'nde yayımlanan Atatürk'ü konu alan, çizgilerle süslü röportajı ile Atatürk'ün de beğenisini kazandı.
Aynı yıl Türkiye'nin Kalbi Ankara isimli belgesel filmi çekmek için Türkiye'ye gelen Sovyetler Birliği'nin ünlü yönetmenlerinden Sergey Yutkeviç bir sergide resimlerini görüp beğendi. Yutkeviç'in filmini izleyen Atatürk, kendisinden bir Türk gencini yetiştirmesine olanak olup olmadığını sormuştu. Böylece Yutkeviç, Dino'dan dekoratör ve ressam olarak çalışmak üzere kendisiyle Sovyetler Birliği'ne gelmesini istedi.
Dino, 1934 yılında sinema öğrenimi görmek üzere SSCB'ye gitti ve üç yıl kaldı. Üç yıl boyunca Leningrad'da Eisenstein ve Yutkeviç'in yanında makyajdan dekora, rejiden senaryoya tüm yönleriyle sinema eğitimi aldı. Yutkeviç'in yönettiği "Madenciler" filminde çalıştı. Bu dönemde sol fikirlerle tanıştı. 1937'de II. Dünya Savaşı nedeniyle Sovyetler Birliği tüm yabancı öğrencileri ülkelerine geri gönderme kararı alınca Leningrad'dan ayrılmak zorunda kaldı.
Dino, Sovyetler Birliği'nden sonra Londra'ya ve oradan da Fransa'nın Başkenti Paris'e gitti. İspanya'daki iç savaşta Cumhuriyetçiler safındaki uluslararası gönüllü tugaylar bünyesinde savaşmak için Paris bürosuna başvurduysa da, cumhuriyetçiler açıkça kaybetmek üzere olduğundan kabul edilmedi. 1937'de yerleştiği Paris'te ressam ve dekoratör olarak film çekim çalışmalarında bulundu. Gertrude Stein, Tristan Tzara, Eisenstein, Andre Malraux ve Pablo Picasso gibi dönemin önde gelen sanatçılarıyla dostluklar kurdu.
1939 yılında Türkiye'ye dönen Abidin Dino 1941'de arkadaşlarıyla Yeniler Grubu'nu oluşturdu. Grubun açtığı ve liman çevresindeki balıkçıları konu alan sergi, büyük ilgi uyandırdı.
KAYNAK : www.takvim.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder