Merhabalar.....
Geçen perşembe günü yine diş hastanesine gittim. Hastane evime 2 ulaşım aracı ile 1,5 saat uzaklıkta.
Yolculuk uzun olduğu için, ben de kitap okuyorum.
Gençken; çantamdan kitabım ve fotoğraf makinem hiç çıkmazdı...
Sonra kızım doğunca biraz kendimi bıraktım sanırım...
Kızım büyüdü, okumaya başladı. O dönem her gece yatmadan kitabımızı okurduk...
Şu ana kızımın kütüphanesi benimkinden daha dolu...
Bu arada Onunla gurur duyuyorum...
Gelelim okuduğum kitaba...
Yine İş Bankası Kültür Yayınlarının, Modern Klasikler dizisinin 66. sırasında,Stefan Zweig ait "Olağanüstü Bir Gece " eserini okudum.
Kitap Arkası:
Olağanüstü Bir Gece, seçkin bir burjuva olarak rahat ve tasasız varoluşunu sürdürürken gidererek duyarsızlaşan bir adamın hayatındaki dönüştürücü deneyimin hikayesidir. Sıradan bir pazar gününü at yarışlarında geçirirken, belki de ilk kez burjuva ahlakından saparak "suç" işler. Böylece yeniden "hissetmeye" başladığını, kötücül ve ateşli hazları olan gerçek bir insan olduğunu fark eder. İçindeki haz dolu esrime, aynı günün akşamında onu gece aleminin son atıklarının arasına, "hayatın en dibindeki lağımlara" sürükleyecek, varış noktası ise ruhani bir uyanış olacaktır.
Geçen perşembe günü yine diş hastanesine gittim. Hastane evime 2 ulaşım aracı ile 1,5 saat uzaklıkta.
Yolculuk uzun olduğu için, ben de kitap okuyorum.
Gençken; çantamdan kitabım ve fotoğraf makinem hiç çıkmazdı...
Sonra kızım doğunca biraz kendimi bıraktım sanırım...
Kızım büyüdü, okumaya başladı. O dönem her gece yatmadan kitabımızı okurduk...
Şu ana kızımın kütüphanesi benimkinden daha dolu...
Bu arada Onunla gurur duyuyorum...
Yine İş Bankası Kültür Yayınlarının, Modern Klasikler dizisinin 66. sırasında,Stefan Zweig ait "Olağanüstü Bir Gece " eserini okudum.
Kitap Arkası:
Olağanüstü Bir Gece, seçkin bir burjuva olarak rahat ve tasasız varoluşunu sürdürürken gidererek duyarsızlaşan bir adamın hayatındaki dönüştürücü deneyimin hikayesidir. Sıradan bir pazar gününü at yarışlarında geçirirken, belki de ilk kez burjuva ahlakından saparak "suç" işler. Böylece yeniden "hissetmeye" başladığını, kötücül ve ateşli hazları olan gerçek bir insan olduğunu fark eder. İçindeki haz dolu esrime, aynı günün akşamında onu gece aleminin son atıklarının arasına, "hayatın en dibindeki lağımlara" sürükleyecek, varış noktası ise ruhani bir uyanış olacaktır.
Stefan Zweig (1881-1942)
Viyana' da varlıklı bir Yahudi çocuğu olarak dünyaya gelen Zweig, yaşamı boyunca Avrupa'nın hızlı değişimine tanıklık etti. 1934!te Nazilerin baskısı yüzünden Avusturya'dan ayrıldı. Önce İngiltere'ye 1940'ta Brezilya'ya göç etti. Satranç, Amok Koşucusu,Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu, Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat, Olağan Üstü Bir Gece gibi unutulmaz novellaları ona büyük bir ün kazandırdı. Roman,şiir,öykü,deneme,biyografi ve oyun gibi farklı türlerde çok sayıda yetkin ürün verdi. Psikolojiye ve Freud'un öğretisine duyduğu ilgi onu derin karakter incelemelerine götürdü. Önemli denemeleri arasında Üç Büyük Usta (1920), Kendileri İle Savaşanlar (1925), ve Kendi Hayatının Şiirini Yazanlar (1928) sayılabilir. Ungeduld des Herzens (1938 - Sabırsız Yürek) adlı bir psikolojik romanı da mevcuttur. Yazara ün kazandıran bir başka yapıtı Sternstunden der Menschheif' tır. (1928 - Yıldızın Parladığı Anlar) Zweig ayrıca Joseph Fouché, Marie Antoinette ve Mary Stuart'ın nesnellikten çok sezgiye dayanan biyografilerini yazmıştır. Avrupa'nın Hitler' e köle olduğunu görerek umutsuzluğa kapılan Zweig, 1942'de ikinci eşiyle birlikte intihar etti.
Merhabalar,
YanıtlaSilAvusturyalı roman, tiyatro, biyografi yazarı Stefan Zweig’i ilk olarak ”Satranç” kitabıyla tanımıştım. ‘’Olağanüstü Bir Gece’’ adlı romanını da dün itibariyle bitirdim. ”Olağanüstü Bir Gece”, seçkin bir burjuva olarak rahat ve tasasız varoluşunu sürdürürken giderek duyarsızlaşan bir adamın hayatındaki dönüştürücü deneyimini anlatmaktadır. Romanda beni en çok etkileyen cümle şu iki cümle olmuştu:
-Kendisini bulmuş olan insan dünyada hiçbir şeyi kaybetmeyecektir. Kendi içindeki insanı kavramış olan insan ise bütün insanlığı anlayacaktır.
-Ne var ki bu satırları zaten sadece kendim için yazacaktım ve kendime bile tam açıklayamadığım bir şeyleri başkaları için anlaşılır kılmak gibi bir niyetim hiç yoktu.
‘’Olağanüstü Bir Gece’’ adlı romandan altını çizdiğim, en sevdiğim yirmi alıntıyı okumanız için sizinle de paylaşmak isterim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/olaganustu-bir-gece-romanindan-muhtesem-20-alinti/
Umuyorum ilgiyle okursunuz,
edebiyatla ve sağlıkla kalın.
Yorum için teşekkürler🙃 Hemen geliyorum alıntıları okumak için
Sil