Desert Breath yani Çöl Nefesi, Mısır çöllerinde görkemli bir sanat enstalasyon (kurgu sanatı) olarak DAST adı verilen bir ekip tarafından yaratıldı. 1995 yılında enstalasyon sanatçısı Danae Stratou, endüstri tasarımcısı ve mimar Alexandra Stratou ve mimar Stella Constantinides bu ilginç projeyi gerçekleştirmek amacıyla bir araya geldi.
Desert Breath yani Çöl Nefesi, Mısır çöllerinde görkemli bir sanat enstalasyon (kurgu sanatı) olarak DAST adı verilen bir ekip tarafından yaratıldı. 1995 yılında enstalasyon sanatçısı Danae Stratou, endüstri tasarımcısı ve mimar Alexandra Stratou ve mimar Stella Constantinides bu ilginç projeyi gerçekleştirmek amacıyla bir araya geldi. Aslında bu projenin amacı, tüm ekibin çölde ortak çalışma isteği üzerine kuruluydu. Bütün ekibin aklında, sonsuzluk hissisin dibine kadar hissedildiği çöl ortamında bir proje geliştirmek vardı.
Çöl atmosferinin ve tablo gibi manzarasının insana verdiği inanılmaz ruhsal duyguya değiniyorlardı. Projenin çıkış noktası ise çölün akıllara durgunluk veren doğal oluşumu ve kumun malzeme olarak doğal konik yapısı. Kızıl Deniz kıyısında Mısır çölünde Hurghada yakınındaki El Gouna’da bulunan Çöl Nefesi, nefes kesercesine 100 bin metrekarelik bir alanı kapsıyor. Bu devasa çalışmayı gerçekleştirebilmek için 8 bin metreküp kum kullanılmış ve bu ilginç çalışma, 1995’de başlayıp 7 Mart 1997 tarihinde tamamlanmış. Özellikle uydu fotoğraflarındaki hayret verici görüntüsü ile çölün ortasında çukurların merkezinde bulunan havuz odaklı muhteşem manzaralı sanat eseri, mutlaka görülmesi gereken nadide bir eser.
Matematiksel hesaplarla gerçekleştirilen bu sanatsal yapının alanı, koni biçimindeki çıkıntılardan ve yan yana kazılmış, gizlenmiş geniş kum yığınlarından oluştuğundan yerden bakınca tüm proje kapsamını görmek oldukça zordur. Havadan görüntüsündeki farklı etkisi, merkezindeki havuzu, 89 konisi ve 89 dairesel çukuru ile net bir biçimde görülmektedir. Özellikle uzaydan bakıldığında inanılmaz güzel bir tablo ortaya çıkarmaktadır.
Ortasında 30 metre çapında yukarıdan görülebilecek kadar büyüklükte bir havuz yani yapay bir su birikintisi bulunan eserinin, 22 senedir hala buharlaşmamış olması da kafalarda ayrı bir soru işareti olarak kalmaktadır. Bu büyülü manzaraya şahitlik etmek için en iyi ulaşım yolu, El Gouna’dan gitmek ya da ana otoyol üzerinden ulaşmak. Böylece Çöl Nefesi’nin hemen arkasında yer alan ve büyülü esere yürüyerek varılabilen Oasis bölgesine ulaşmış olunuyor.
Çöl Nefesi’nin ziyaret etmenin en iyi yolu, El Gouna’dan bir araba ya da bisiklet kiralamak olabilir. Sonsuzluk hissi veren eseri ziyaret etmek için gidilebilecek en iyi zaman ise ya sabah erken saatlerde gün doğarken ya da hemen gün batımından önce. Çöl Nefesi, oluşturulduğu günden beri yerdeki kumlara yavaşça karışacak şekilde tasarlanmış ve bu karışma yenice başlamış.
Eserin etrafı korumalı olmamasına rağmen, alanda uygulanan matematiksel hassasiyet, gerçek bir merak duygusu yaratıyor. Çöl Nefesi, ilk yapıldığındaki kadar büyük olmasa da, Mısır anıtlarını ya da eserlerini görmek isteyen herkesin buraya kadar gelmişken görmesi gereken bir yapıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder