Lezzetli Hayat yazarlarından öneriler, tarifler ve mekânlar... |
|
---|
|
---|
•Ebru Erke: Kayısının kurusu ünlendikçe tazesini bulmak hayal oldu. Malatya kayısısının şanı dünyaya yayılmış ama tazesini ülkemizde bulup yiyemiyoruz. Bu özel ürünü, tezgâhlarda görmememizin en büyük sebebi, hemen hepsinin kurutuluyor olması.
• Danilo Zanna: Lazanya mı? Kayseri yağlaması mı? Bu iki yemek özel hamurları, domates ve kıymalı soslarıyla görsel açıdan birbirine çok benziyor. Bu nokta; Türk ve İtalyan mutfağını kardeş yapan özel bir konu. İkisi de kat kat hazırlanan, bereketli ve nefis ev yemekleri...
• Vedat Milor: Patmos Adası’nda en beğendiğim lokanta Tsipouradiko oldu; favalı karamelize ahtapotları bir başyapıt. Atmos’taysa carpaccio’yu ve yumurtalı yemekleri sevdim. Eşim burada ‘Yunan kahvesi’ ısmarlarken “Aslında bu Türk kahvesi” diye düzelttiler.
Haberin devamı...
• Somer Sivrioğlu: Ceviche’nin tarihi 3 bin yıl geriye, yani İnka uygarlığının bile öncesine gidiyor. Türkiye’de tek pişirme metodunun ısı olduğunu düşündüğümüz için ceviche’de hatalı bir şekilde ‘çiğ balık’ tabirinin kullanıldığını biliyorum. Halbuki ceviche asitle pişen bir yemek…
Haberin devamı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder