André Rieu - Figaro Cavatina
Figaro'nun Düğünü asıl İtalyanca ismiyle Le nozze di Figaro, ossia la folle giornata (çeviri: Figaro'nun Düğünü veya Delilik Günü) K. 492 katalog sayılı bir opera buffa (komik opera)'dir. 1786'de Wolfgang Amadeus Mozart tarafindan bestelenmiş; liberettosu Lorenzo Da Ponte tarafından hazırlanmıştır ve bir sahne piyesi olan 1784de Pierre Beaumarchais tarafından Fransızca olarak yazılmış olan La folle journee ou le Mariage de Figaro (Bir Delilik Günü veya Figaro'nun Düğünü) eserden adapte edilmiştir.
Mozart'in bu opera eseri Viyana'da ilk oynanşında çok başarı kazanmaktayken, Viyana'da bu operaya kaynak olan Beaumarchais'nin yazdığı tiyatro eseri Fransız Devrimi'nden 10 yıl önce aristokratlarla alay ettiği için zararlı yayın olarak görülmüş ve sahnede oynanması yasaklanmıştı. Mozart'ın bu opearasının uvertürü ozellikle ünlüdür ve çok kere tek başına orkestra eseri olarak konserlerde icra edilmektedir. Buna bir neden uvertürde bulunan müziksel parçaların (Kont'un aryasının ufak bir kısmı hariç) opera içinde bulunmamasındandır.
Mozart'in bu opera eseri Viyana'da ilk oynanşında çok başarı kazanmaktayken, Viyana'da bu operaya kaynak olan Beaumarchais'nin yazdığı tiyatro eseri Fransız Devrimi'nden 10 yıl önce aristokratlarla alay ettiği için zararlı yayın olarak görülmüş ve sahnede oynanması yasaklanmıştı. Mozart'ın bu opearasının uvertürü ozellikle ünlüdür ve çok kere tek başına orkestra eseri olarak konserlerde icra edilmektedir. Buna bir neden uvertürde bulunan müziksel parçaların (Kont'un aryasının ufak bir kısmı hariç) opera içinde bulunmamasındandır.
Bu opera besteci Mozart ile liberetto yazarı Da Ponte arasında yapılan çok ünlü işbirliği ile ortaya çıkartılan üç operadan birincisidir. Daha sonraki işbirliği sonucu Don Giovanni ve Cosi fan tutte operaları yaratılmıştır. Beaumarchais'nin tiyatro eserini operaya çevirmek fikri Mozart tarafından ortaya atılmış ve Mozart bu tiyatro eserinden liberetto yapması için Da Ponte'ye sipariş vermiştir. Da Ponte 6 hafta içinde tiyatro eserini şiirsel bir dille İtalyanca olarak ve eseri aslında bulunan politik referanslardan arındırarak, liberettoya çevirmiştir. Mozart bu hazırlanan liberettoya göre hiç müzik bestelemeye başlamadan, Avusturya İmparatoru II. Josef liberetto metinini gözden geçirip kabul etmiştir.
İmparatorluk İtalyan Opera kumpanyası Mozart'ta bu eseri için sadece fiks olarak 450 florin ödeme yapmıştır. Bu Mozart'in daha önce Salzburg'da hükümdar piskoposluk sarayı muzisiyeni olarak hazırladığı bestelerden aldığı ücretlerden birkaç misli daha fazla idi. Da Ponte'ye ise 200 florin ödeme yapılmştır.
Bu ünlü, görkemli opera eserinin sonra gelecek nesiller için korunmasında Avusturya İmparatoru II. Josef çok önemli bir rol oynamıştır. II. Josef İmparatorluk Sarayı'nda temsil edilebilecek bir opera eseri hazırlanmasına emir vermiş ve Viyana'da bulunan zamanın tanınmış bestecilerı kendi eserlerini bir imparatorluk komisyonuna sunmuşlardı. Bunlar arasında daha Viyana'da ismi opera bestecisi olarak duyulmamış Mozart da Figaro'nun Düğünü eseriyle bulunmaktaydı. Mozart eğer eseri kabul edilmezse tüm besteyi ateşe atıp yakmaya kararlı olduğu bildirilmektedir. Ancak II. Josef, Mozart'ın eserini seçmiş ve böylelikle eserin yanıp kaybolmasını önlemiştir.
İmparatorluk İtalyan Opera kumpanyası Mozart'ta bu eseri için sadece fiks olarak 450 florin ödeme yapmıştır. Bu Mozart'in daha önce Salzburg'da hükümdar piskoposluk sarayı muzisiyeni olarak hazırladığı bestelerden aldığı ücretlerden birkaç misli daha fazla idi. Da Ponte'ye ise 200 florin ödeme yapılmştır.
Bu ünlü, görkemli opera eserinin sonra gelecek nesiller için korunmasında Avusturya İmparatoru II. Josef çok önemli bir rol oynamıştır. II. Josef İmparatorluk Sarayı'nda temsil edilebilecek bir opera eseri hazırlanmasına emir vermiş ve Viyana'da bulunan zamanın tanınmış bestecilerı kendi eserlerini bir imparatorluk komisyonuna sunmuşlardı. Bunlar arasında daha Viyana'da ismi opera bestecisi olarak duyulmamış Mozart da Figaro'nun Düğünü eseriyle bulunmaktaydı. Mozart eğer eseri kabul edilmezse tüm besteyi ateşe atıp yakmaya kararlı olduğu bildirilmektedir. Ancak II. Josef, Mozart'ın eserini seçmiş ve böylelikle eserin yanıp kaybolmasını önlemiştir.
Figaro'nun Düğünü'nün prömiyeri Viyana'da 1 Mayıs 1786da Burgtheater'da yapılmıştır. İlk iki oynanışında orkestra şefliğini, o zamanın modasına uygun olarak klaveli enstrümanda, Mozart şahsen yapmıştır. Bundan sonra opera aynı sezonda 6 defa daha oynanmış bunlarda orkestra Franz Weigl tarafından yönetilmiştir. Bu operanın bu tiyatroda arka arkaya dokuz defa oynanışı (daha sonra Sihirli Flüt'ün gün aşırı olarak aylarca oynamasına karşılık pek ufak bir sayıda olduğu görülmekle beraber) zamanına göre bu çok büyük bir başarı sayılmaktaydı. Promiyer gala gecesi seyirciler beş aryayı devamlı alkışla tekrar (ankor) ettirmişler ve 8 Mayıs'daki oynanışta yedi arya seyirci isteği üzerine tekrar (ankor) edilmiştir. Burgheater'inda genel idarecisi olan İmparator II. Josef bir emir vererek üçüncü oynayıstan itibaren tekrarlamaların birden fazla olmamasını istemiş ve bunun için özel yaftalar hazırlanıp opera ilanı üstüne yapıştırılmıştır. Zamanın Viyana gazeteleri de bu eseri çok övmüşlerdir.
İmparator Haziran 1786da bu eserin İmparatorluk Laksenberg Saray tiyatrosunda özel olarak oynanmasını seyretmiştir. Viyana'da 1787 ve 1788de bu eser oynanmamış ama 1789'da eser tekrar sezona alınmıştır. Bu sefer Mozart yeni soprano sesine daha uygun olması nedeniyle Susanna icin iki yeni soprano aryasını esere eklemiştir.
Bu opera Aralık 1786'da Pasquale Bondini kumpanyası tarafından Prag'daki galası yapılmış ve bu çok büyük bir sansayon yaratmıştır. Mozart Prag'a gitmiş 17 Ocak'da operayı dinlemiş' 22 Ocakta ise orkestra şefliği görevini yapmıştır. Figaro'nun Düğünü'nün Prag produksiyonunun bu başarısi neden ile Prag'daki kumpanya yeni bir Mozart/Da Ponti operası (Don Giovanni) ısmarlamış ve bu operanın 1787'de Prag'da prömiyeri yapılmıştır.
Çok ünlü bir besteci olan Haydn 1790da müzik direktörü olduğu Esterhazi şatosunda opera eserinin kendi kumpanyası tarafından tekrar edilmesi için hazırlıklar ve provalar yapmış, ancak patronu olan Nikolaus Esterházy'nin ölümü üzerinde bu eser orada oynanmamıştır.
Luciano Pavarotti - Figaro
Metin
Lorenzo da Ponte
İlk oynanış; 1 Mayıs 1786, Viyana
Başlıca Kişiler;
Figaro, Kont Almaviva’nın uşağı (Bariton)
Susanna, Figaro’nun nişanlısı, hizmetçi (Soprano)
Dr. Bartolo (Bas)
Marcellina, Bartolo’nun kâhya kadını (Soprano)
Cherubino, Kont’un yaveri (Soprano)
Kont Almaviva (Bariton)
Don Basilio, müzik öğretmeni (Tenor)
Kontes Almaviva, (Soprano)
Antonio, bahçıvan ve Susanna’nın amcası (Bas)
Don Curzio, noter (Tenor)
Barbarina, Antonio’nun kızı (Soprano)
Konunun geçtiği çağ ve yer; 18. yüzyılda Sevil şehrinde Kont Almaviva’nın sarayı
Parisli bir sanatçının oğlu oyun yazarı Beaumarchais sahne eserleriyle Fransız İhtilalini hazırlayanlardan biridir. Halktan yetişen sanatçı saraya ve asalete karşı hoşnutsuzluğunu müstehzi bir şekilde Figaro serisiyle ortaya koymuştur. Bu diziden ilki Sevil Berberi’ni İtalyan besteci Rossini, ikincisi Figaro’nun Düğünü’nü Mozart bestelemiştir. Büyük bestecinin ince buluşları Baumarchais’nin neşeli fakat arasında ihtilalin kıvılcımları saklı sözlerini kolaylıkla belirtmiştir.
Uvertür Presto ölçüsünde bir girişle başlar. Birinci temadan sonra kemanlar ve fagotla giren ikinci motif sanki eserin başlıca tezini, mağrur efendiye karşı hizmetçinin duyduğu fikirleri açılar. Parça coşkunlukla biter. Bu kıvanç, türlü entrikalardan başarıyla çıkan hizmetçiye aittir.
BİRİNCİ PERDE
Kont Almaviva’nın sarayında hizmetçiler bölümünün bir odası.
Uşak Figaro, elinde bir mezurayla odanın enini boyunu ölçmekte, nişanlısı hizmetçi Susanna ayna önünde düğünde giyeceği çiçekli şapkasını prova etmektedir. Yakında evlenecekler ve artık bu odada yaşayacaklardır. Ancak, Figaro’nun aldığı ölüler eşyalar için pek uygun düşmemektedir. Uşak bunları düşünürken Susanna onun şapkasıyla ilgilenmemesine kızmaktadır. Kendisi için o anda en önemli şey düğünde giyeceği elbiselerdir (Cinque,dieci, venti, trenta). Susanna’ya göre odanın ölçüleri kadar yeri de kendileri için pek iyi düşmemiştir. Figaro da başlarına geleceği tahmin etmektedir. Odaları efendilerinin odalarına yakın olduğu için ikide birde zili çalıp onları çağıracak, rahat bırakmayacaklardı (Se a caso madama). Hem Kont son günlerde Susanna’ya fazla ilgi göstermekte, onları Londra’ya yapacağı gezide beraber götüreceğinden bahsetmektedir. Bütün bunlar hafifçe Figaro’yu kızdırmaktadır. Fakat Kont işi ileri götürürse intikamını derhal alacak, efendisine haddini bildirecektir. Susanna çıkınca sevimli Cavatinini alaylı bir tavırla söylemeye başlar; «Kont hazretleri dans ederlerse ben de kendilerine gitar çalarım». Uşak efendisine meydan okumakta, üzerlerindeki hak ve hukuku kabul etmemektedirler (Se vuol ballare, Signor Contino). Figaro çıkınca odaya yanında hizmetçisi Marcellina ile Dr. Bartolo girer. Bu ihtiyar adam Figaro’ya düşmandır. Ona olan hıncı eski bir hikâyeye Sevil Berberi’ndeki olaylara dayanır. O zamanlar Sevil’de berber olan Figaro Dr. Bartolo’nun hamilik ettiği şimdiki Kontes Almaviva’nın Kontla evlenmesini sağlamış, daha sonra hizmetçi Marcellina’yı nikâh vaadiyle kandırarak parasını almış, bir daha da ödememiştir. Ancak ondan intikam alma zamanı gelmiştir. Figaro şunu bilmelidir ki bir Dr. Bartolo bütün Sevil’e bedeldir (La vendetta). Aryası bitince çıkar. İçeri Susanna girmiş, Marcellina’yı görmüştür. Kadının gayesini sezdiği için aralarındaki düet boyunca çirkin ve yaşlı kadını alay ederek över durur. Marcellina çıkar çıkmaz kapıda Kontun yaveri Cherubino belirir. Susanna’nın başı bu delikanlıyla derttedir. Küçük çapkın sarayda kadın olarak kim varsa hepsine âşıktır. Fakat henüz o kadar çocuktur ki, bu masum sevdalarıyla ne yapmak gerektiğini kendisi de bilememektedir. Bunu zarif serenadıyla açılar (Non so piu cosa son). Cherubino her zamanki gibi Susanna’ya kur yaparken içeri Kont girer. Susanna küçük yaveri telaşla bir koltuğun arkasına saklamıştır. Kont Susanna’yı yalnız sanarak güzelliğini övmeye, o gece için bahçede randevu istemeye başlar. Dışardan müzik öğretmeni Basilio’nun sesi yankılanır. Bu adam Sevil Berberi’nde Kont’un Rosina ile evlenişinde tanıklık yapmış, o zamandan beri sarayın yakınları arasına girmiştir. Odaya gelerek derse hazır olduğunu bildirir. Kont, bu münasebetsiz gelişe fena halde kızmıştır. Hiddetle yaverinin nerede olduğunu sorar, o sırada odaya giren bahçıvanın kızı Barbarina koltuğun kımıldanışından şüphelenerek örtüyü kaldırır. Herkesin nefesi kesilmiş, ortaya Kont’un Susanna’ya söylediklerini duyan Cherubino çıkmıştır. Kont hiddetinden deli gibidir. Etrafında köylü kızları ve delikanlılarla içeri giren Figaro’ya kişizadelerin eski hakkına dayanarak nişanlısının düğünü takip eden ilk gece kendisine ait olduğunu, bunu ancak para ödeyerek önleyebileceğini, eğer istiyorsa hizmetçi Marcellina ile evlenmesini bildirir. Cherubino’yu ise Sevil’deki muhafız alayına sürer. Herkes affetmesi için yalvarsa da küçüğü kurtaramazlar. O zaman Figaro, Cherubino ile alay ederek ünlü aryasını, askerliği öven şarkısını söylemeye başlar; «Artık çapkınlık yok, gece gündüz sürtmek yok… Kadınları rahatsız etmeyecek, yalnız savaşı ve askerlik şerefini düşüneceksin! Haydi muzaffer Cherubino zafere koşar!» (Non piu’ andrai).
İKİNCİ PERDE
Sarayın bir salonu.
Yalnız olan Kontes zarif bir arya ile kocasının çapkınlıklarından duyduğu üzüntüyü anlatmakta, kendisinden uzaklaşmasından duyduğu endişeyi açıklamaktadır (Porgi amor). Parça bitince içeri giren Susanna ona geçen olayları anlatmaya başlar, gerisini nişanlısının peşinden gelen Figaro tamamlar; Kont, Susanna’yı gece bahçeye çağırmıştır, kendisini de ihtiyar Marcellina ile evlendirecektir. Fakat mükemmel bir hile düşünmüş, Susanna’nın ağzından bir kabul mektubu yazmıştır. Gece yaver Cherubino’yu nişanlısının yerine kadın kılığında Kont’a yollayacaktır. Bu planın kadınlar tarafından beğenilmesi üzerine çıkar, biraz sonra Cherubino’yu gönderir. Delikanlı durumdan çok memnundur. Hayran olduğu Kontes’e gözlerini süzerek serenad yapmaya başlar (Voi che sapete). Kontes ve Susanna, yaveri kadın kılığına sokarlar. Bütün bu işler olup biterken o ikisine de baygın baygın bakmaktadır. Susanna, ona kadınların günlük yaşayışlarında nelere dikkat etmeleri gerektiğini pek sevimli bir arya ile anlatır (Venite inginocchiatevi). Arya bitince kapının vurulmasıyla üçü de dehşet içinde kalırlar. Bu gelen muhakkak Kont’tur. Cherubino bir dolaba saklanır, Susanna yan odaya geçer. Kot hiddetle girerek karısına kapının geç açılışının sebebini sorar. Tam bu sırada Cherubino dolapta bir şey devirir. Kont dolabı açmak ister, kilitli olduğunu görür, Kontes’i de yanına alarak kırmak üzere araçları aramaya gider. Bu sırada Susanna, Cherubino’yu pencereden kaçırır, yerine kendisi girer. Kont, Kontesle gelerek kapıyı açar, Kontes heyecandan bayılacak gibidir. Dolaptan dans ederek Susanna çıkınca rahat bir nefes alır. Küçük bir Trio iki kadının kıvancını, Kont’un pişmanlığını belirtir. Fakat o anda yine beklenmeyen bir şey olur; içeri sarhoş bahçıvan Antonio girerek pencereden atlayan birinin parçaladığı saksıyı getirir. Kont şüpheyle bakmaktayken salonda belirmiş olan Figaro durumu tahmin ederek atılır; «Ben atladım…». O zaman bahçıvan «Bu kağıt da herhalde senin olacak…» diye Cherubino’nun düşürdüğü tayin emrini uzatır. Kont yine hiddetinden kıpkırmızı kesilmiştir. İçeri Dr. Bartolo, Don Basilio ve Marcellina girerler. Perdeyi Figaro’nun mahkûmiyetini belirten bir Sekstet tamamlar.
ÜÇÜNCÜ PERDE
Sarayda bir hol.
Her taraf artı yapılacak olan düğün töreni için süslenmiştir. Kont Almaviva, uşağın ve kadınların tuzağına düşmek üzeredir. Kontes gelerek olaylardan duyduğu üzüntüyü bildirir. Figaro ve Susanna ise çok kıvançlıdır. Planı değiştirerek randevuya Susanna kılığında Kontesin gitmesini kararlaştırırlar. Kont girerken salonda yalnız Susanna kalmıştır. Efendi hizmetçisine gece bahçeye kesinlikle gelmesini ister, onu sevdiğini açıklar (Crudel! Perche Finora). Kont, Marcellina’nın borcunu öderse Susanna randevuya gelecektir. Sahneye Dr. Bartolo, hizmetçisi Marcellina ve noter girerler. Figaro’ya borcunu faiziyle ödeyecek yahut Marcellina ile evlenecektir. Uşak beş parası olmadığını, vaktiyle çingeneler tarafından kaçırılarak büyütüldüğünü bildirir ve bunu ispatlamak için kolundaki işareti gösterir. Bu işe Marcellina pek şaşmıştır. İşaret incelendiği zaman Figaro’nun Marcellina’nın oğlu olduğu anlaşılır. Sahneye giren Susanna, Figaro’yu Marcellina ile kucaklaşmış görür çok üzülür, durumu anlayınca zaten parayı bulduğunu, borcu ödeyeceğini söyler. Herkes çıkınca Kontes yeni bir parçaya başlar, nefis bir arya ile kocasıyla geçirmiş olduğu mutlu günleri anmaya koyulmuştur (Dove sono). Parça bitince Kont’a buluşma mektubunu yazmayı kararlaştırır. Mektup Susanna’nın yazısıyla gidecektir. Bu esnada iki kadın arasında devam eden düet eserin en ünlü paralarından biridir (Che soave zeffiretto). «Mektup Düeti» bitince başlarında bahçıvanın kızı Barbarina ve Sevil’den gizlice gelen kız kılığındaki Cherubino ile köy gençleri girerek çiçek töreni dolayısıyla Kontes’e olan sevgilerini belirtirler. Kontes Cherubino’yu tanımaz, uzattığı çiçeği alarak alnından öper. Kont yanında bahçıvanla girer. Figaro’da gelmiştir. Susanna, Kontun önünde eğilir, kişizade kızın başına gelin tacını koyar. Artık düğün için engel kalmamış gibidir. Herkes dans etmeye başlarken Susanna mektubu gizlice Kont’a verir. Düğün alayı sahneyi doldurmuştur. Sözleri pek anlamlı bir koro başlar; «Efendimize dua edelim. O bize mutluluk, nişanlıya da nişanlısını bağışlar…»
DÖRDÜNCÜ PERDE
Gece sarayın bahçesi.
Her taraf karanlıktır. Susanna’nın Barbarina ile geldiğini seslerinden anlaşılır. Marcellina ise oğlu Figaro ile yaklaşır. Dr. Bartolo’nun hizmetçisi bütün bu oyunlara akıl erdirememekte, Susanna’nın Kont’a karşı büyük ilgisi olduğunu sanmaktadır. Bu sözler Figaro’yu da şüpheye düşürmüştür. Kederli bir şarkıya başlar; «İşte her şey bitti… Gözlerinizi açın ey safdil erkekler, aklınız başınıza ancak aldatıldığınız zaman gelir» (Aprite un po’quegl’occhi). Kontes, Susanna’nın kılığında gözükür, ortada Kontes gelmesini beklemektedir. Beri yanda Susanna aşkının yalnız Figaro’ya ait olduğunu açıklayan ünlü aryasına başlar (Deh vieni non tardi). Marcellina bir pavyona girmiş, Figaro olanı biteni seyretmek için bir köşeye sinmiştir. Bir ara Cherubino belirerek Susanna zannettiği Kontes’i öpmeye yeltenirse de Kont’un geldiğini görünce kaçarak diğer pavyona saklanır. Kont ve Susanna zannettiği Kontes, diğer yanda Figaro ile Kontes kılığındaki Susanna’nın Quartet’i devam ederken Kont bir an uşağının yanında karısını görür gibi olur, dehşetle ilerler. Eserin bütün kahramanları sahnede birleşirler. Fakat kim kimdir, oraya niçin gelmiştir? Bu sorunun cevabını pek az kimse bilmektedir. Bu sırada ellerinde fenerlerle uşaklar belirir, herkes birbirini tanır. Kont düştüğü tuzağı ve hatayı anlar; «Kontes affımı rica ederim…» diyerek karısına yalvarmaya koyulur. Figaro Susanna’sına kavuşmuştur. Eseri kahramanların mutlu sesleri tamamlar.
Kaynak:www.facebook.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder