MEHTERAN
Tarihin en eski askeri bandolarından biri olan mehter nedir?
Niçin ve kim tarafından kuruldu?
Mehter, Dünya'nın ilk ve en eski ordu bandosu ünvanına sahiptir. Hun devletinde görülen ordu müziği Osmanlı döneminde Mehter takımı altında toplanmıştır. Günümüze kadar dayanan bando ismiyle bilinen topluluk pek çok evrimden geçmiştir. Osmanlı devletinin savaşlarda mehter hücum marşı adlı müziği çalarak psikolojik olarak havaya girmesiyle tarihe kazınmıştır. İşte geçmişten günümüze kadar uzanan mehter hakkında bilgi;
Mehter Takımının Tarihi
Mehter dünyanın en eski askeri bandolarından biridir. Kelime anlamına bakıldığında Farsça kökenli “Mihter” kelimesinden geldiğini görüyoruz. Türkçe karşılığına baktığımızda pek ulu, en büyük ve reis anlamlarına karşılık gelmektedir. Mehter Yeniçerilerin askeri bandosu olarak geçmektedir. Zurna, kurrenay, mehter düdüğü, davul, kudüm, nefir, nakkare, zil ve çevgan gibi enstrümanları icra eden kişilerin belli bir düzene göre sıralanması esastır. Enstrüman sayıları eşit tutulmuştur ve sayıya göre mehter takımında büyüklük katları belirlenmiştir. Mehter takımının başında onları yöneten mehterbaşı bulunur. Bu kişiye mehterbaşı ağa denir. Mehterbaşı komutlarıyla takımın hareketlerini ve icra edeceği marşları belirlerdi.
Türklerde askeri bando geleneğine ilk Orhun Kitabeleri' nde rastlanır, Tuğ ve Kübürge adı verilirdi. Bu bando savaşlarda ve özel günlerde Hakan için müzik yapardı. Hakimiyetin sembolü olarak değerlendirilirdi. Toprak kazanan beylere egemenlik sembolü olarak tuğ, sancak, zil ve davul gönderilirdi. Nitekim Anadolu Selçuklu hükümdarı II. Gıyaseddin Mesud, kazandığı başarılar sebebiyle Osman Gazi’ ye beylik yetkisini bu hediyeleri göndererek vermiştir. Gönderilen Tuğ ilk konserini “Tablı Ali-i Osman” adıyla Osman Gazi ve silah arkadaşlarına vermiş ve bu tarihten itibaren Osmanlı’da Mehter kurulmuştur.
Osmanlı'da Mehter
Osmanlıda Mehter, Mehter teşkilatının başında devletin Emiri Alem adında memuriyet makamı vardı. Mehterhane ve mehterbaşı Emiri Alem’ e bağlıydı. Emri Alem, Mehter bölüklerine yapılacak tayinleri tastik etmek, elçi kabul törenlerinde hazır bulunmak, sancak beyliğine tayin edilen kimseye yeni sancak iletmek ve göndermek gibi görevleri takipten sorumluydu.
Mehter önceden günde beş kez her namazdan önce nevbet vururdu(konser). II. Mehmet döneminde yalnız ikindi namazlarından önce çalınmasına karar verildi. Mehter; cülus verildiğinde, kılıç alaylarında, zaferlerde, şehzade ve sultanların doğum ve sünnet düğünlerinde de çalardı. Barış zamanında mehter yeri denen yer çalan bando, seferde padişahın otağı önünde nevbet vururdu. 17. yüzyılın sonunda ve 18. yüzyılda Topkapı Sarayı'nda Demirkapı denen yerde, ayrıca Eyüp sultan, Kasımpaşa, Galata, Tophane, Beşiktaş, Rumelihisarı, Yeniköy, Kavak, Beykoz, Anadoluhisarı, Üsküdar gibi İstanbul 'un semtlerinde geceleri yatsı namazından sonra ve sabah namazından önce insanları uyandırmak için mehter görev alırdı.
Mehter Düzeni
Mehter, ilk kurulduğu zamanlarda konser esnasında çember vaziyetinin alırdı. Fakat daha sonraları hilal şeklini almış, günümüzde de bu şeklini devam ettirmiştir. Konser dizilimi, enstrümanların ve ses icra edenlerin hilal şeklinde dizilmesiyle başlar. Daha sonra çevgenbaşı, mehterbaşı ağayı çağırır. Mehterbaşı ağa hilalin karşısına geçer ve tam ortasında durur. Bayraktaki yıldız konumundadır. Mehterbaşının komutlarıyla şarkılar icra edilir. Her şarkı bitiminde mehterbaşı halkı selamlar ve bir sonraki şarkının ne olacağını söyler. Konser bittiğinde mehterbaşı bir dua okur. Bu duaya Gülbank denir. Gülbank ile birlikte biten bu konsere Nevbet Vurma adı verilir.
Mehter konser sonrasında giderken ya da geçiş törenlerinde hareketli halde de müzik icra edebilir. Yürüyüş şekli farklıdır. Sağ ayak ile başlanarak üç adım atılır ve sağ taraf(Rahimallah) selamlanır. Ardından sol ayak ile başlanarak üç adım atılır ve sol taraf(Kerimallah) selamlanır. Bu şekilde 3 adımda bir durulur ve her iki yöndeki halk selamlanır.
İstanbulun Fethi ve Mehter Marşı
İstanbul'un fethi esnasında mehter, şöyle anlatılır; Fatih Sultan Mehmet, bir sabah şafakla beraber topçularının yanına gitti. Toplar atılırken, Okmeydanı'na dolmuş binlerce ulema, hep bir ağızdan tekbir getirmeye başlar. Yüzlerce davul ve zurnadan oluşan devasa bir mehteran, orduyla beraber, savaş meydanında bulunmaktadır. Fatih Sultan Mehmet, surlarının önüne geldiğinde, en az 300 kişilik mehter takımında, 100 zurna, 70 davul çalmaya başlar. Oradaki herkes coşkuyla ve şevkle dolmuş vaziyette surların yıkılmasını beklemektedir.
Okmeydanı’nda bulunan ikinci mehter de Haliç surlarına hücum eden askerlerin cesaretini ve coşkusunu arttırmaktadır. Onlarca davul eşliğinde, gök gürültüsünü andıran korkunç ve düşmanın içini ürperten sesler çıkarmaktadırlar. Hiç durmadan çalarak kıtalara moral ve coşku aşılamakta ve adeta topların sesini bastırmaktadırlar. Surlar yıkılır şehir teslim alınır. İstanbul fethedilmiştir. Fatih Sultan Mehmet, atının sırtında şehre girerken yüzlerce kişilik mehteran şarkıları ile ona eşlik eder. Zaferin ardından ezan okunur ve mehteran tarafında nevbet vurularak kutlanır.
Mehter ve Batı Müziği
Batı müziği mehterin çaldığı bestelerden ve hücum havalarından etkilenmiştir. Batı müziğinin en önemli bestekarlarından Mozart, Türk Marşı adlı bestesini yaparken mehterin çaldığı ritimlerden esinlendiğini belirtmiştir. Yine batı müziğindeki önemli isimlerden Bizert, Arieziyen adlı bestesinde mehter ritimlerinden etkilenmiştir. Mehterin ritimleri birçok batı müzik bestecisini etkilemiş ve Türk usulü (Ala Turca) denen tarz batı müziğinde bilinir olmuştur. Mehterden etkilenen Avusturya, Rusya, Almanya, Fransa gibi devletler de ordu bandolarını kurmuşlardır.
Mehterin Kapatılması ve Yeniden Kurulması
Mehterhane, 1828'de Yeniçeri Ocağı’ nın dağıtılmasıyla birlikte II. Mahmut tarafından kapatılmış, bunun yerine III. Selim tarafından Mızıka-i Hümayun adıyla batı kopyası bir saray bandosu kurulmuştur. Bandonun başına Napolyon'un emekli bando subayı Giuseppe Donizetti getirilmiştir. Bu süreç 1914 yılına kadar devam etti. Türkçülük akımının etkisiyle tekrar gündeme gelen mehter, Enver Paşa’ nın emriyle Mehteran-ı Hakaniye adıyla tekrar kuruldu. 1935 yılında tekrar kaldırılan mehter, 1952 yılında askeri müze bünyesinde tekrar kuruldu.
beğendim makaleyi. ödevlerim için faydalı oldu. https://masaloku.com.tr/
YanıtlaSilNe mutlu bana 😍 Ben de hemen masal okumaya beliyorum
Sil