Efsunlu olduğuna inanılan Mahmudiye Kalyonu, 2. Abdülhamit döneminde kaynak sıkıntısına düşen hükümet tarafından memur maaşlarını karşılamak için parçalanıp müteahhitlere satılmıştı
İlahi güçler tarafından korunduğuna inanılan, adeta bir ’Hayalet gemi’ misyonu taşıyan Mahmudiye Kalyonu, 1829 yılında Mühendis Mehmet Efendi ve Mehmet Kalfa tarafından İstanbul Tersanesi’nde inşa edilerek denize indirilmişti. Kamyonun uzunluğu 188, genişliği 68, yüksekliği 8.5 metreydi. O zaman bu büyüklükte bir gemi dünyada yoktu. Mahmudiye 128 topu ile dev bir savaş makinesiydi. Mürettebat sayısı ise muazzamdı. 1280 mürettebatıyla, 2 yıl önce 57 gemisi batırılan ve büyük darbe alan Donanma’ya büyük güç katmıştı.
İngilizler, 1805 yılında meşhur deniz savaşı Trafalgar Savaşı’na katılan Amiral gemisi Victory’yi bugün bile müze olarak kullanırken, ondan 25 yaş daha genç, döneminde dünyanın en büyük savaş gemisi Mahmudiye Kalyonu’nun sonu ise bize yakışır! şekilde olmuştu. İlahi güçlerden yardım aldığı söylentileriyle halkın sevgilisi olan Mahmudiye, 2. Abdülhamit döneminde kaynak sıkıntısına düşen hükümet tarafından memur maaşlarını karşılamak için parçalanıp müteahhitlere satılmıştı.
Büyük şaşkınlık
Mahmudiye Kalyonu, özellikle İstanbul’a gelişinde halk tarafından büyük bir hayranlıkla izlenirdi. Dünyanın en büyük gemisine duyulan hayranlık, zamanla insanüstü varlıkların yardım ettiği bir efsaneye dönüştü. Mahmudiye, Patrona Ahmet Paşa kumandasında Kırım Savaşı’na ve Sivastopol’un bombalanmasına da katıldı. Mahmudiye Kalyonu’nun halk arasında gizli güçlere sahip olduğuna inanılması da bu dönemlere rastladı. Halk arasındaki rivayetlere göre, Kırım Harbi ilan edildiğinde Haliç’te demirli olan Mahmudiye, aşka gelerek kendi kendine demirlerini koparıp köprülere doğru yol almıştı. Yine Sivastapol bombalanırken, kendiliğinden bir iskele bir sancağa döner ve her iki taraf toplarıyla kaleyi dövdüğü de anlatılırdı. Kırım savaşına katılan Ali Dayı’nın anlattığına göre, bir gece subaylar ve askerler uyurken, gaipten gelen bir emirle kimsenin haberi olmadan Mahmudiye savaş hattına varmış, sabah uyandıklarında kendilerini savaşın ortasında bulan mürettebat ile Ruslar büyük bir şaşkınlık yaşamışlar, fırsattan istifade eden Türkler Sivastopol’u bu şekilde fethetmişlerdi. Günden güne artan hikayeler bu gemiyi bir efsane haline getirmişti. Halk, mübarek gecelerde ak sakallı, sarıklı birtakım insanların, geminin güvertesinde saf tutup namaz kıldıklarını bile görüyordu. Kırım muharebesine Barbaros Hayrettin Bayrağı’nın bir eşi takılarak katılan Mahmudiye’ye düşman donanmasından atılan güllelerin hiçbirinin isabet etmemesi, bu rivayetlerin artarak devam etmesine neden oldu.
Mahmudiye efsanesi ve Sivastopol Marşı
Sivastopol önünde yatan gemiler
Atar nizam topunu yer gök iniler
Yardımcıdır bize kırklar, yediler
Aman kaptan paşa izin ver bize
Sılada nişanlımız duacı size
Sivastopol önünde yıkık minare
Düşman dedikleri gelmez imane
Erenler geliyor bize imdade
Aman kaptan paşa izin ver bize
Sılada nişanlımız duacı size
Sivastopol önünde musalla taşı
Sırma kılıç kuşanmış Yaman Binbaşı
Ölürsek şehit, kalırsak gazi
Aman kaptan paşa izin ver bize
Sılada nişanlımız duacı size
Sivastopol önünde yatar gemiler, Atar da Nizam topunu, yer gök iniler. Yardımcıdır bize kırklar yediler. Aman da padişahım izin ver bize İzin de vermez isen dök bizi denize Aman da padişahım emir ver bize, Zafer haberini verelim size. Sivastopol önünde sıra söğütler Binbaşı oturmuş asker öğütler Askere gidiyor nice yiğitler Aman da padişahım izin ver bize İzin de vermez isen dök bizi denize Aman da padişahım emir ver bize, Zafer haberini verelim size. Sivastopol önünde bir dolu testi Testinin üstünde sam yeli esti Analar babalar umudu kesti. Aman da padişahım izin ver bize İzin de vermez isen dök bizi denize. Aman da padişahım emir ver bize, Zafer haberini verelim size. Sivastopol önünde yıkık minare, Düşman dedikleri gelmez imane, Erenler geliyor bize imdade. Aman da padişahım izin ver bize İzin de vermez isen dök bizi denize Aman da padişahım emir ver bize, Zafer haberini verelim size. Sivastopol önünde musalla taşı, Sırma kılıç kuşanmış Arap binbaşı. Ölürsek şehidiz, kalırsak gazi, Aman da padişahım izin ver bize İzin de vermez isen dök bizi denize Aman da padişahım emir ver bize, Zafer haberini verelim size. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder