Daha artizan bir hayat yükseliyor, farkında mısınız?
Artizan kelimesi henüz TDK’ya girmese de hayatımıza çoktan sirayet etti. Tarihi çok eski değil fakat geleneksel yöntemlerle üretilen gıdalara duyulan özlem ve arayış ise artizanlığı doğurdu diyebiliriz.
Artizan gıda, artizan ekmek, artizan kahve, hatta cildimize değen ve doğal olan her şey yükseliyor. “Artizan” yöntem kısaca; her şeyin elde yapılması, herhangi bir katkı maddesi içermemesi, üretimde geleneksel yöntemlerin uygulanması demek. Sanatkâr ve zanaatkar anlamına da gelen Artizan fabrikasyon yöntemlerle üretilmeyen, kimyasal içermeyen ürünlerin genel adı.
Artizan Ekmek: Nedir?
Nasıl Yapılır?
Hangi Lezzetlerle Çeşitlendirilebilir?
Artizan yaşam hepimizin ihtiyacı olan hayat biçimlerinden biri. Türkiye’de uzun süredir varlık gösteren Fransız ve Alman markaları bir bir artizan ürünlerini Türk halkının hizmetine sunarken, deterjanlar, leke çıkarıcılar hatta çamaşır suları bile artizan üretilme yolunda.
En çok tükettiğimiz gıda maddelerinden biri olan ekmek için de seçimler artizan hazırlanmış olmasından yana. Evde kendi ekmeğinizi pişirebiliyorsanız ne ala ama çoğunlukla buna vakit olmadığından İstanbul’un pek çok noktasında açılan artizan ekmekçiler uğrak noktalar haline geldi. Sour&Sweet, Eppek, Naan Bakeshop, 240 derece, Alishiro, Bread Taking, Grandma, Kantin açılan yerlerin en ünlüleri. Katkısız un, içme suyu ve ekşi maya başlayan 44 saatlik bir sürecin sonunda üretilen ekmekler (soğuk mayalama ile) herhangi bir kimyasal katkı olmaksızın günlük olarak raflarda sunuluyor.
Artizan trendiyle aynı ivme de ilgi gören bir diğer yükseliş; eski, unutulmuş tatların peşinden gitmek ve eski tarifleri hayata geçirmek. Gerçek artizan ustaların tohumdan başlayıp tabağa gelene kadar lezzetlerin doğallığını korudukları bilinirmiş. Belli ki çok yakında sadece üreticilerle değil, artizan olarak hazırlanmış yemekleri sunan restoranların sayısında da ciddi bir artış yaşanacak.
Bu topraklarda yetişen buğdayların, geleneksel tekniklerin ve paylaşılan akademik araştırmaların bir bilinçlendirme oluşturduğunu görmek çok sevindirici. Yeter ki biz el yapımına değer veren, fabrikasyon olmaktan kaçınan artizan hayatı tüm yaşamımıza adapte etmek isteyelim.
Kaynak: posta.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder