Atatürk Arboretumu Hakkında Bilgiler
Öncelikle arboretum kelimesine değinelim. Arboretum kelimesinin kökeni, Latince “ağaç” anlamına gelen “arbor” sözcüğü ile “belli bitkilerin yetiştirildiği alan” anlamındaki “-etum” son ekinin birleşmesinden oluşuyor. Bir alana arboretum diyebilmemiz için klimatik, fitocoğrafik yani bitki coğrafyası özelliklerine uyabilecek, kökeni bilinen, çok sayıda odunsu bitkinin belirli ilkeler çerçevesinde sergilenmesi gerekiyor.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde, 1916 yılında Neşet Hoca tarafından ilk adımları atılan fidanlığın geliştirilmesi ile oluşan Atatürk Arboretumu, dünyadaki diğer önemli botanik bahçeleri ile iş birliği içerisinde. Tohum ve fidan değişimi sonucunda ormanda 2000’den fazla bitki türü bulunuyor.
Orman Bakanlığı tarafından koruma altında bulunan İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’ne bağlı arboretum, ismini 1982 yılında alıyor. 1881 yılının Atatürk’ün doğum yılı olması nedeniyle 100. yılı anısına verilen bu isimle beraber yapılan düzenlemeler sonucunda bu doğa parkı artık bir işletme şefliği statüsüne kavuşuyor.
Arboretum, Türkiye’deki en geniş soğanlı bitkiler ve odunsu bitkiler koleksiyonuna sahip müze konumunda.
Müze, yedi kıta için yedi parsele ayrılmış. Her parselde, o kıtaya ait bitki türleri ve ekolojik unsurlar bulunuyor. Atatürk Arboretumu haritası edinerek doğa parkının tüm ayrıntılarına erişilebilir.
Arboretum, üniversitelerin araştırmaları için kullanılıyor. Bu tip özel durumlar nedeniyle zaman zaman arboretumun bazı bölümleri girişe kapalı olabilir.
Atatürk Arboretumu bünyesinde üç gölet, şeflik binası, kaynak suyu çeşmeleri, tuvalet, patika ve parkurlar bulunuyor.
İstanbul’da oksijen seviyesi en yüksek yerlerden biri arboretum. Atatürk Arboretumu’nun yüksek oksijen seviyesine alışık olmayan bünyeler, 3 ila 4 saatlik sürenin ardından oksijen çarpmasına bağlı olarak baş ağrısı hissedebilirler.
Atatürk Arboretumu Kuralları

Atatürk Arboretumu’na Ne Zaman Gidilir?

Botanik alanında bilimsel araştırmaların gerçekleştiği bu doğal parka 4 mevsim boyunca gidilebilir; çünkü burası her mevsim güzel. Sonbaharda ise ayrı güzel. Neden mi? Çünkü burası aynı zamanda bir ağaç müzesi ve ağaçların sonbaharda ne kadar etkileyici göründüğünü hepimiz biliriz. (Atatürk Arboretumu’nda Müzekart geçerli değil.)
İstanbul’un doğa açısından kurtarılmış bölgelerinden biri olan arboretum, sonbaharda turuncudan kırmızıya, mordan pembeye bir renk cümbüşüne sahne oluyor. Özellikle öğlen saatlerinde, güneş ışınlarının ağaçlar ve yapraklarla yaptığı gölge oyunları kesinlikle görülmeye değer.
Atatürk Arboretumu yaz mevsiminde ise capcanlı. Binlerce kuş, böcek ve küçük memeli türünün yaşadığı bu ormanda kendini tam anlamıyla doğanın kucağına bırakabilirsin. Ormanın girişinde sana “hoş geldin” diyen çiçek kokuları, bir noktadan sonra gevezelik eden kurbağaların sesleri ve topluca orman şarkısı söyleyen kuşlarla böceklerin cıvıltı ve vızıltıları ile birleşecek. Bu arada ormanda yılanların da bulunduğu söyleniyor, ama kesinlikle zararsız oldukları belirtiliyor.
İlkbahar, arboretum için tam uyanış zamanı. Çiçekler açıyor, ağaçlar yeşeriyor, sincaplar etrafta geziniyor… İstanbul’da ilkbaharı karşılamak için daha iyi bir yer var mıdır, bilemiyoruz.
Kış sezonunda arboretum artık soğuk bir yer, ama kar yağdığı zamanlarda burası bir kartpostala dönüşüyor. Bembeyaz giyinmiş bir orman görüntüsü eşliğinde sıcacık kahveni yudumlamak istersen bir hafta sonunu buraya ayırmanı öneriyoruz.

2000’den fazla bitki türüne ev sahipliği yapan doğa parkına giriş ücretli. Düzenli olarak dikim çalışmaları yapılan, Orman Genel Müdürlüğü tarafından her zaman bakımlı tutulan bu orman, giriş ücretini tamamen hak ediyor. Doğal güzellikleri ve huzurlu atmosferi ile İstanbul içinde adeta bir vaha olan arboretum, aynı zamanda video ve fotoğraf çekimi için de kullanılabiliyor.
KAYNAK: www.flypgs.com
Atatürk Arboretumu Belgrad Ormanı'nın doğal bitki örtüsü içinde kurulmuş olan arboretum, İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü içerisindeki Bahçeköy Orman İşletme Müdürlüğü'ne bağlı bir işletme şefliğidir; mülkiyeti ve finansmanı Orman Genel Müdürlüğü'ne aittir.
1949'da Orman Fakültesi öğretim üyelerinden Hayrettin Kayacık'ın Orman Genel Müdürlüğü'ne önerisiyle Büyükdere-Bahçeköy-Kemerburgaz asfaltı kenarındaki 38 hektarlık bir alanda arboretum kurma çalışmaları başladı. Arboretumun projesini hazırlaması için Sorbon Üniversitesi Botanik Bahçesi enspektörlerinden Camille Guine İstanbul'a davet edildi.1959-1961 arasında süren ancak süren proje çalışmaları ödenek yokluğu nedeniyle yarım kaldı ancak alt yapı ve dikim çalışmaları 1982 yılına kadar devam etti. 1982'de Atatürk'ün 100. doğum yılı kutlamaları nedeniyle Atatürk Arboretumu adını aldı ve Orman Bakanlığı İşletme Şefliği statüsü kazandı.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder